in black - Turkish English Dictionary

in black

Meanings of "in black" with other terms in English Turkish Dictionary : 61 result(s)

English Turkish
General
interest in black n. cari faiz
black english in literature n. edebiyatta siyah ingilizcesi
men in black n. siyah giyen adamlar
be in the black v. alacaklı olmak
be black in the face v. çok kızmak
be in the black v. borcu kalmamak
be in the black v. borçlu olmamak
go black in the face v. çok kızmak
dressed in black tights adj. siyah tayt giymiş
in black and white adv. yazılı olarak
in black and white adv. sadece grinin tonlarını kullanarak
Phrasals
circle something in (red/black) v. (siyah/kırmızı ile) yuvarlak içine almak
Proverb
there is a black sheep in every flock her sürünün içinde bir kara koyun vardır
there is a black sheep in every flock her ailede/grupta diğerlerinden farklı biri vardır
Colloquial
in the black v. borçlu olmamak
in the black v. cebi sağlam olmak
in the black v. cukkası olmak
Idioms
stop seeing things in black and white v. at gözlüğünü çıkarmak
be in someone's black book v. birinin gözünden düşmek
put someone in one's black books v. birini kara listeye almak
be in someone's black book v. birinin kara listesinde olmak
be in someone's black books v. birinin gözünden düşmek
be in someone's black books v. gözünden düşmek
be in someone's black books v. kara listeye alınmak
try to find a black cat in a coal mine v. samanlıkta iğne aramak
put something down in black and white v. yazıya dökmek
put something down in black and white v. yazılı hale getirmek
set something down in black and white v. yazıya dökmek
set something down in black and white v. yazılı hale getirmek
get (something) down in black and white v. (bir şeyi) yazıya dökmek
get (something) down in black and white v. (bir şeyi) yazılı hale getirmek
get (something) down in black and white v. (bir şeyi) yazarak resmileştirmek
get (something) in black and white v. (bir şeyi) yazılı olarak almak
get (something) in black and white v. (bir şeyi) yazıyla resmiyete dökmek
get (something) in black and white v. (bir şeyi) yazıyla teyit etmek
get (something) in black and white v. (bir şeyle) ilgili yazılı belge almak
be in (one's) black books v. (birinin) kara listesinde olmak
be in (one's) black books v. (birinin) gözünden düşmüş olmak
put down in black and white v. yazıya dökmek
put down in black and white v. yazılı hale getirmek
in one's black book adj. kara listeye alınmış
in one's black book adj. kara listede
in one's black book adj. gözden düşmüş
in one's black book adj. gözden çıkarılmış
put in one's black book adj. kara listeye alınmış
put in one's black book adj. kara listede
put in one's black book adj. gözden düşmüş
put in one's black book adj. gözden çıkarılmış
in black and white expr. basılı biçimde
in black and white expr. basit ve yalın
in black and white expr. dosdoğru
in black and white expr. sade
in black and white expr. yazılı biçimde
in (someone's) black books expr. (birinin) gözünden düşmüş
in (someone's) black books expr. (birinin) kara listesinde
Trade/Economic
interest in black n. cari faiz
be in the black v. alacaklı olmak
Computer
print in black and white expr. siyah beyaz yazdır
print in black and white only expr. sadece siyah beyaz yazdır
Education
the black sea in world politics n. dünya siyasetinde karadeniz
Slang
in the black v. kara geçmek